Geçenlerde oturup İstiklal Akarsu kardeşimizin konuyla ilgili bir yazısını okudum ve hatta üşenmedim bir de french oje ve paperdoll'un düetini bile okudum. Anladım ki benim bloga da ekmek çıkar bu yazılardan, güzel bir taslak hazırladım. Yalan lan ne taslağı, hayatım boyunca düzenli olmadım ben, ödev yaparken bile hazırlamam taslak; şimdi mi hazırlayacağım. Her neyse yazımızın konusu başlıkta da okunabildiği üzere kızların ilk buluşmada sakınması gereken hal ve davranışlar, konuşmalar ve hatta kıyafetler; ve iddia ediyorum mekanlar (Taslak işini de çaktırmadan çıkardık aradan, konuyu böldük paragraflara).
Herhalde ilk buluşmada aman vajinam penise doysun, aman zevkten zevke koşayım tribine girmeyeceğinizi artık biliyorsunuzdur. Büyük riskler almayı seçin kızlar, küçük değil. Ve ilk buluşma heyecanıyla beyninizin perspektif noktasının ambale olacağını unutmayın. Gerek yok yani, iki gün bekle ya nedir, düz duvara mı tırmanıyorsun sanki. Hem tanıdığın nerden çıkacağı belli olmaz, bu uğurda çok bacımızı kurban verdik, adı çıktı kaşara inmedi sosyal yetenekleri güçlü hatuna. Hem senin gibiler yüzünden erkekler karıya kıza da doydu mnkym, eskisi kadar naz yapamaz olduk heriflere.
Dikkat ediyorum hatunların genelinde ilk buluşmada hesabı gacırt diye geçirteyim de bana verdiği kıymeti anlayayım tribi var. Ne kıymeti annem, hani sevgi emekti, hani saygı insanın üzerine yakışanı giymesiydi. İlk buluşmada 200 lira gelen hesapla adamın sana verdiği kıymeti değil anca maaşının yarısını nasıl yediğini anlarsın. Diğer buluşmaları da Burger King'de geçirmeye mahkum bırakırsın kendini. Ha ama tabii şirketin patronunu ayarttıysan o başka, geçir gacırt diye. Patronlar kalleştir, işçiler kardeştir; al herkesin intikamını. Yine de fazla abartmamakta fayda var, hem adamcağız düşünür "zaten süslü bu karı; ilerde buna para mı yetişir" diye.
Zamanla beraber teknoloji de değişti, ilk buluşmayı ordan burdan duyurmak da moda oldu. Şimdi sakin ol ve elindeki o i Phone'u yavaşça çantana koy. Fourquare'den mekanın majorı olabileceksin sanki, bırak, duyurma ve saçma sapan tanıdıklar görüp rezil rüsva olma riskini göze alma. Hele Twitter; aman diyeyim, sapığın nerden çıkacağı belli olmaz ve hatta karşındaki tweetlerini bile okuyabilir. Yapma böyle şeyler canım kardeşim, bırak bi gizliliği bi mahremi olsun; sana özel bir adam istiyorsan size özel bir ilk buluşma olsun.
Ha bir de ilk buluşmada çifte randevu olayına girenleri görüyorum ara ara, manyak mısınız? Amacın buluştuğun elemanı mı tanımak yoksa kankanı ona mı tanıtmak? Bak sonra çok ağlarsın adam kankana gidip yazdığında, gelir bana sorarsın nasıl kurtulacağım bu olaydan diye. Kanırta kanırta gülerim ben de, salyalar akıtırım üstüne ve bir yandan da "geri zekalı" diye isterik isterik dalga geçerim.
Neler yapmayacağını anladıysan bir de neler konuşmayacağını değerlendirelim. Tabii ki bacağındaki selülitleri hangi LPG merkezinde yok ettiğini anlatmayacaksın adama, ya da götünde başında çıkan son çıbandan bahsetmeyeceksin. O gün kuaförde nasıl saatler geçirdiğini de söylemeyeceksin. Yani bunlardan bahsedecek kadar salaksan da bahset mnkym, herif ikincisi için aramasın da bizim de önümüz açılsın.
İlk buluşmada futboldan bahsetmek kadar tehlikeli bir şey yok. Hele ki sen hayatı boyunca tribün görmemiş naif bir kız çocuğuysan. Adamın holiganlık boyutlarını bilemezsin ve hatta tuttuğu takımı bile bilmiyor olabilirsin, gerek yok böyle şeylere. Ufaktan ufaktan ağzını ara, baktın çizginiz aynı önde o zaman konuş. Ama geceni bu konu üzerinde şekillendirme; yazık günah adam bilmese de olur Fener için operayı nasıl şevkle şakıdığını.
Siyaset de konuşma mümkünse. Evet, karşındaki Ergenekon iddianamesini hazırlayan bir savcı olmayabilir ama pekala benim gibi siyaset bilimini meslek olarak edinmiş, bunun eğitimini almış ve hali hazırda ailesi dolayısıyla doğuştan sosyal bilimci gelen bir adam olabilir. Siz böyle "ay Tayyip de çok rerörerö, bence Kılıçdaroğlu çok şeker bi adam" türünde yorumlar yaptıkça biz bu işe yıllarını adayanlar, her final döneminde bu uğurda kıçından kan anldıranlar uyuz oluyoruz size. Mnkym ben senelerimi vereyim, onlarca lirayı heba edeyim, saçlarımı sınav kağıtları üzerinde bırakayım sen gel koskoca literatürü bana 2 dakika içinde özetlemeye çalış, oldu şekerim. Ya da tam tersi; sen çok hakimsindir konuya ama adamda tık yoktur, hem adamı hem kendini seçim mitinginde tribine sokarsın. Bırak bunlar zamanla olacak şeyler, adam senin hayata bakış açını ve hatta insanlığa karşı olan sorumluluk hislerini bilmeden tez ve antitezlerini bilse ne fayda.
Müzik konuş, sinema konuş, resim konuş ve hatta flash mobların ne kadar sanatsal olduğundan bile bahset ama sakın ola seviyeyi Spartacusdeki sikiş sokuş sahnelerine getirme. Manyak mısın lan, adamın gözünde iflah olmaz bir nemfomanyak olduğunu bilmesine gerek yok. Hele ki gözünde BDSM sahneleri ya da seninle yapabileceği orgy hayallerini canlandırmasına hiç gerek yok. Zamanla gösterirsin bu hipomanik ve hatta şizofren yüzünü.
Ha bir de her şeyi konuşma; ikinci ve hatta üçüncü buluşmalara da konu kalsın. Zorlama esprilerin ve prova edilmiş muhabbetlerin ne derece boktan bir şey olduğunu referans yazılarda yeterince iyi ifade etmişler zaten, tekrar o konulara girmek dahi istemiyorum. Bak ben bu yazıyı bile spontane yazdığım için keyifli, ne o öyle Oscar almak için sahneye çıkmış artis tripleri, Yozgat'taki halanlara da selam gönderseydin bari.
Ve en önemlisi giyim kuşam, makyaj ve saç detayları. Öyle kuaföre gidip kuş yuvası topuzlardan yaptırma. Gittiğiniz yer teyzengillerin düğünü değilse mantıksız yani. Teyzengillerin düğününde bile öyle topuzlar yaptırma ya 368 yaşında mısın sen? Güzel bir su dalgası ya da fön her zaman turnayı gözünden vurur. Saçlarına deli danalar gibi sprey de sıktırma ve hatta krepe de yaptırma. Adamcağız şöyle bir okşamak istese eli saçında kalmasın; geri zekalı romantik komedi filmi çekmiyoruz burda, o triplere gireceksen de kaliteli yapımlardan feyz al azıcık.
Götünü başını da öyle adamın gözüne sokarcasına açma. Zaten ortalıkta dekolteliyim diye gezinenlerin %90'ı o dekoltenin dozunu kaçırıyor, arabaya binerken frikik vermeyeyim diye maymuna dönüyor. Üstüne üstlük mekana girdiğinizde herkesin sana "aa delirmiş ayol bu" bakışı atmasının ya da erkeklerin "her türlü gideri var" pozlarına girmesinin bir anlamı yok. Dikkat dağıtmaktan başka bir işe yaramıyor. Bırak adam belinde gamze olduğunu ya da memelelerinin arasından kaburgalarının sayılabildiğini kapalı kapılar ardında keşfetsin. Efendi gibi giy kotunu, kelebek camı gibi ufak bir dekolte veren bluzunu; çık. Ayakkabı konusuna hiç girmiyorum; üçüncü kalite Rus orospuları gibi bir zevke sahip değilsen ne giyilebileceğini öğrenmiş olmalıydın bu yaşa kadar.
Son olarak mekana da değinelim. Öncelikle adama hangi semtte nasıl bir mekana gideceğinizi buluşmadan önce sor. Asmalımescitte bacak yırtmacı olan kadife straplez bir elbise ile arzı endam eylemenin bir anlamı yok. Yine aynı şekilde SuAda'ya tophaneye gelirmiş gibi halat ipli eşofmanlarla gitmenin de bir anlamı yok. Sonra salak gibi kırk saat hayıflanır, özgüvenini kaybeder, debelendikçe de itin götüne girersin adamın gözünde. Ha bir de baktın adam seni baya baya Burger King'e götürmenin peşinde, Starbucks'tan alacağınız iki lattenin hesabını yapıyor kaç ordan. Anneannen mi komaya girer, kankan trafik kazası mı geçirir artık bilemiyorum ama kaç. Cimri adam; adam değildir benden söylemesi.