Normalde burada siyaset yazmayı çok sevmiyorum, nitekim bu yazı da op-ed tadında bir siyasi özetlemeden ziyade, okuduklarımdan sonra benim ne hissettiklerim olacak. İlk söylemem gereken şey sanırım belli; "günaydın", gerçekten bilmediğimiz, görmediğimiz şeyler mi sızdırıldı wikileaks sayesinde? Hükümet yanlılarının işine gelmeyecek belgeler oldukları kesin, ama zaten Türk halkı hükümetin yolsuzluklarına gözlerini yummadı mı seneler önce? Saçımız ak mı kara mı görmek için berbere gitmemize gerek yok, ortada ta İBB başkanlığından beri gülgür güldür yolsuzluk yapan, her ağzını açtığında saçmalayan bir Tayyip Erdoğan gerçeği var. Ve bir de kankileri tabii ki.
Benim kafamı daha çok kurcalayan soru bu sızıntının neden şimdi yapıldığıyla ilgili. Aylardır AKP hükümetinin ABD'nin gözünden düştüğünü zaten söylüyoruz. İsrail ile yaşanan gerginlikler zaten bunun bir kanıtı. Türkiye hükümet tarafından bir eksen değişimine zorlanıyor, hükümet devlet politikasını değiştirebilecek radikallikte eylemlere imza atıyor, mevkisinde devleti temsilen bulunan Gül hükümet şakşakçılığı yapıyor; zamanında 3 kuruşa toprağını satan Filistinliler için tarihten bihaber halk gözyaşları döküyor... İşte aylardır bir şeyler oluyor da neden bugün bu kadar alenileşiyor bu olay? Ben bunu merak ediyorum.
Gerçekten wikileaks'in inanılmaz bir küresel komplo olduğunu düşünmeyen var mı, buna inanabiliyor musunuz? Google bile sıçtığım bokun muhteviyatını bilebilecek kadar hayatıma hakimken, mümkün mü ABD'nin sızdırılmasını istemediği belgelerin sızmasına izin vermesi? Zamanında Rusya ile Küba'da devasa bir kriz yaşamayı göze alabilen, SSCB'ye blokaj uygulayabilen bir ABD'den söz ediyoruz, unutmayalım bunu. Koynunda yatan adamla iletişiminin kesilmesi bile ufacık bir emre bakar, ABD bu sızıntıları mı engelleyemeyecek sanki? Yok yok, komplo teorisyeni değilim ama düşmanla savaşmanın ilk kuralı düşmanı iyi tanımaktır, unutmamak gerek.
Yok Aliyev Nabucco'ya dair sıkıntısını dile getirmiş, yok İsrail Türkiye'deki eksen kaymasından olan hoşnutsuzluğumuzu belirtmiş. Ayol dünyanın gözünün önünde adamlar temsilcimizi tabureye oturttular, şimdi de alenen tabureyi ters çevirdiler ve tekrar oturun diyorlar.
ABD kim ki bütün bu yaptırımlarda bulunabilecek gücü olsun gibi bir şüphe gelebilir aklınıza. Evet adamlar son birkaç senedir sürekli hazinelerinden yiyorlar, ekonomileri sıçmış durumda, savaşa dayalı bir ekonomik gelişme gösterebildikleri halde Irak ve Afganistan yüzünden kendi sıçtıkları boku yiyecek hale geldiler ama unutulmaması gereken çok önemli bir şey var. Sağıma bakıyorum iPhone, önüme bakıyorum Windows, şu an bu yazıyı yazdığım site bile bir Google ürünü, soluma bakıyorum Imperial Tobacco ürünü bir sigara pakedi. Sittin sene hazinesinden yese yine emperyal bi güç ABD, gene yediğim ekmekten sıçtığım boka kadar hakimiyeti var benim üzerimde.
Eh işte bu yüzden ben Wikileaks belgeleri doğru da olsa, ne, neden, nasıl, kim sorgulaması ihtiyacı hissediyorum. Cennetteki elmadan farkı yok gözümde, yemesi an itibariyle lezzetli ama cennetten kovulmamız da an meselesi.
Benim kafamı daha çok kurcalayan soru bu sızıntının neden şimdi yapıldığıyla ilgili. Aylardır AKP hükümetinin ABD'nin gözünden düştüğünü zaten söylüyoruz. İsrail ile yaşanan gerginlikler zaten bunun bir kanıtı. Türkiye hükümet tarafından bir eksen değişimine zorlanıyor, hükümet devlet politikasını değiştirebilecek radikallikte eylemlere imza atıyor, mevkisinde devleti temsilen bulunan Gül hükümet şakşakçılığı yapıyor; zamanında 3 kuruşa toprağını satan Filistinliler için tarihten bihaber halk gözyaşları döküyor... İşte aylardır bir şeyler oluyor da neden bugün bu kadar alenileşiyor bu olay? Ben bunu merak ediyorum.
Gerçekten wikileaks'in inanılmaz bir küresel komplo olduğunu düşünmeyen var mı, buna inanabiliyor musunuz? Google bile sıçtığım bokun muhteviyatını bilebilecek kadar hayatıma hakimken, mümkün mü ABD'nin sızdırılmasını istemediği belgelerin sızmasına izin vermesi? Zamanında Rusya ile Küba'da devasa bir kriz yaşamayı göze alabilen, SSCB'ye blokaj uygulayabilen bir ABD'den söz ediyoruz, unutmayalım bunu. Koynunda yatan adamla iletişiminin kesilmesi bile ufacık bir emre bakar, ABD bu sızıntıları mı engelleyemeyecek sanki? Yok yok, komplo teorisyeni değilim ama düşmanla savaşmanın ilk kuralı düşmanı iyi tanımaktır, unutmamak gerek.
Yok Aliyev Nabucco'ya dair sıkıntısını dile getirmiş, yok İsrail Türkiye'deki eksen kaymasından olan hoşnutsuzluğumuzu belirtmiş. Ayol dünyanın gözünün önünde adamlar temsilcimizi tabureye oturttular, şimdi de alenen tabureyi ters çevirdiler ve tekrar oturun diyorlar.
ABD kim ki bütün bu yaptırımlarda bulunabilecek gücü olsun gibi bir şüphe gelebilir aklınıza. Evet adamlar son birkaç senedir sürekli hazinelerinden yiyorlar, ekonomileri sıçmış durumda, savaşa dayalı bir ekonomik gelişme gösterebildikleri halde Irak ve Afganistan yüzünden kendi sıçtıkları boku yiyecek hale geldiler ama unutulmaması gereken çok önemli bir şey var. Sağıma bakıyorum iPhone, önüme bakıyorum Windows, şu an bu yazıyı yazdığım site bile bir Google ürünü, soluma bakıyorum Imperial Tobacco ürünü bir sigara pakedi. Sittin sene hazinesinden yese yine emperyal bi güç ABD, gene yediğim ekmekten sıçtığım boka kadar hakimiyeti var benim üzerimde.
Eh işte bu yüzden ben Wikileaks belgeleri doğru da olsa, ne, neden, nasıl, kim sorgulaması ihtiyacı hissediyorum. Cennetteki elmadan farkı yok gözümde, yemesi an itibariyle lezzetli ama cennetten kovulmamız da an meselesi.