8 yasindaydim, yasitlarimin barbielerle oynadigi zamanlarda, okumayi yeni sokmenin getirdigi heyecanla elime geleni okuyordum. kuzenimin porno dergileriyle karsilastigimda, kadin bedeninin nasil erkek emellerine alet edilebilecegini gordum, zaten turk filmlerinden de bilgim vardi, beyaz atli prense dair hayallerim yikildi, oysa kari-kocalar yatakta uslu uslu yatip birbirlerine minik opucukler vermeliydi sadece.
10 yasindaydim, insanlarin cocuk da olsa ne kadar acimasiz olabilecegini, karsilarindakinin duygularini dusunmeden onlarla nasil alay edebileceklerini gordum. hayat yasamak icin degil, adinizin geyiklere konu olmasi icin vardi sanki. dusene bir tekme de ben atmaliydim ama dusen bendim.
12 yasindaydim, erkeklerin her firsati degerlendirebileceklerini ogrendim. ayrica karma olayini bizzat yasadim, dusurmek icin celme taktim, kafasi yarilan ben oldum, oysa dusurmeye calistigim kisiye celmeyi baskasi takmaliydi, ne aktif olmaliydim ne de inaktif, hayat uclarda yasayanlari yutardi.
14 yasindaydim, abi olarak gordugunuz erkeklerin de her firsati degerlendirebileceklerini ogrendim. ogrendiklerim bana o yasta yetmisti, yasamaktansa olmek daha cazip gelmisti. ilaclarla intahar edilmezmis bunu ogrendim.
15 yasindaydim, haksiz yere suclanmanin ne kadar kotu bir sey oldugunu ogrendim. ayrica herkes size sirt cevirse bile aileniz cevirmiyormus, beni gercekten cikarsiz seven 2 insan varmis sadece hayatta; annem ve babam. benden bu kadar nefret ediliyorsa yasamamin anlami yok dedim, yine basaramadim. lanet olsun, ucurumdan atlamak icin tereddut etmemek gerekirmis yoksa salagin biri kurtarabilirmis bunu ogrendim. ayrica cocukluk arkadasiniz, biricik kardesiniz de sizden faydalanmak isteyebilirmis, atesle barut yanyana koyulmamaliymis.
16 yasindaydim, askin ne boktan bir sey oldugunu ogrendim, insanligimdan vazgectim. damarlari dikine kesmek etkiliymis bunu aci bir tecrube ile ogrendim.
17 yasindaydim, ailemin her zaman yanimda olamayacagini, bazen kendi basima idare etmem gerektigini ogrendim. sorumluluk nedir onu ogrendim, fedakarlik nedir onu gordum.
18 yasindaydim, dogru insani buldugunda kaybetmemen gerektigini ogrendim, ask guzelmis, secilenler yanlis kisilermis.
19 yasindaydim, ulkenden cok uzakta tek basinaysan yanlis insanlara dost diye sarilabilecegini ogrendim. vatan hasretinin insani gun be gun soldurdugunu ogrendim. uyku ilaclari mukemmel icatlarmis ama 2 aydan sonra yasamaktan bezdiriyormus ayrica.
20 yasindayim, yillardir ogrendiklerimin aslinda bir bok etmedigini, hala sike surulecek aklim olmadigini biliyorum. insanlara iyi davrandigin zaman bunu suistimal edeceklerinden eminim. 20 senenin bana kattigi tek sey, hayatin gote kazik atmak icin var oldugunu ogrenmek oldu. ya o kaziklara dayanmayi ogrenip mutluluk oyununa kaptirirsin kendini, ya da uzulerek yeni gelen gunu de mahvetmeyi basarirsin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder