"o mu ben mi karar ver?" dedi genc adam. ne siyah paltosunun etekleri ucusuyordu ruzgarda, ne sari sokak lambasi isigi altinda parliyordu gozleri. siradan bir geceydi iste.
ne beklendigi gibi yavas yavas yaklasti kiz o'na, ne de mutlu sonlardaki gibi ellerini tutup umutla bakti gozlerine. aglamaya da baslamadi birden, cekip gitmedi de.
ama yurekleri dokundu birbirine, biliyorlardi suskunluklarinin anlamini. sarkinin sonundaki bosluk gibiydi sessizlikleri. sarkinin anlamini tasiyordu uzerinde. onlarin hikayesi de hep sarkilarla dolu olmustu. bazen demet akalin sarkilari gonderdi kiz oglana, bazen serdar ortac sarkilari gonderdi oglan kiza. atismalarla, cekismelerle, yarismalarla ve gunun sonunda karanlikta, daracik bir alanda kavusmalarla gecti aylari. ah o sarabin eksi tadi yok mu? o tat mi her seye bedeldi, yoksa o sarabin tadini birbirlerinin dudaklarindan tekrar almak mi?
elini tuttu oglan, beklendigi gibi kendisine dogru cekip opmedi, bedenleri uzakti, her gecekinin aksine.
gozleri isildamiyordu kizin, inci gibi dislerini aleme nispet yaparcasina da gostermiyordu. ne kavga etmis gibi bir havalari vardi ne de birbirine asik iki genc gibi.
....
kiz yanina uzandi oglanin. ilk defa beraber uyuyacaklardi, ilk defa biri pisman olurken digeri onun hayaline sarilip mi$ildamayacakti. lahitte yatar gibiydiler, ne elini oglanin gogsune koydu kiz, ne de oglan kolunu atti kizin basinin altina kucaklamak icin. el ele de degildiler, goz goze de.
oglan elini cebine atti. "babaannem anneme takmis, babaanneme de kayin validesi" diyerek cikardi cebinden kolyeyi. "sira sende"dedi. kiz bir sey soylemeden, gozlerine bakti oglanin. ne mutluluk gozyaslari vardi ne de teklif almanin saskinligi. avucunu kapatti oglanin icinde kolye ile birlikte. anlamisti oglan ne demek istedigini, sarildi kiza.
doyasiya kokladi kiz oglani. sindirdi aslinda binlerce kez hayaline uyandigi kokuyu. artik gaipten gelmiyordu parfum esintisi. tenleri beraberdi, oglanin binlerce kez hayalini kurdugunun aksine tenleri terli degildi, kizin binlerce kez hayalini kurdugunun aksine tenleri sicacik degildi.
...
"gunaydin" dedi yanina donerek. beklendigi gibi gulumsemedi, bir opucuk de kondurmadi kizin alnina. sarilmadi kocaman.
"gunaydin" dedi hic istifini bozmadan. elini tuttu oglanin, sinesine cekti, iki eliyle birden sarildi sanki o el yuregini avucluyormuscasina.
ve normale dondu hikaye. beklendigi gibi kalpler ucusmadi, yildizlar kaymadi, peri tozlari isildamadi.
ilk defa gulumsedi kiz oglana. ilk "seni seviyorum"u yine kiz sarfetti ama bu sefer susmadi oglan, kafasini cevirmedi, "ben de" dedi gulumseyerek.
kolye komodinin uzerinde duruyordu.
...
bronz tenine yakisir guzellikte fistik yesili saten bir elbise giymisti kiz. saclarini savurarak kapiya yoneldi. "hosgeldiniz" dedi misafirlere. iceri buyur etti. kizin annesi ile babasi gulumseyerek merhabalastilar misafirlerle. kiz ve oglan antrede kalmisti. fistik yesili bir kravat takmisti oglan.
hicbir sey soylemeden baktilar antredeki aynaya, elleri, yurekleri, tenleri, umutlari birdi. sira geleceklerindeydi.
...
"evet" dedi kiz.
elini cebine atti oglan. "anlamini biliyorsun" dedi kiza. saclarini ensesinden kaldirdi kiz ve izin verdi kolyeyi takmasina, gulumsedi mustakbel kayinvalidesine.
...
ellerini ensesine atti kizin. yavasca cikardi duvagini. beraber soktuler kizin lepiska saclarindaki firketeleri.
kiz makyajini temizlemeye gitti, oglan pijamalarini giydi.
kiz pijamalarini giymeye geldiginde, oglan dislerini fircalamaya gitti.
beklendigi gibi opmedi kizi gelince, beklendigi gibi tutmadi ellerini, opmedi alnindan. beklendigi gibi sirnasmadi kiz oglana, gulumsemedi bile, ne bir huzur belirtisi vardi ustlerinde ne de mutluluk.
uzandilar yataga bir lahitte yatar gibi, el ele kapattilar gozlerini, beraber gececek bir gelecegin ruyasina daldilar.
1 yorum:
lahitlerin tek kişilik yalnızlıkları
tek gecelik muhafazalıkları vardır
ruh cesedi terketmediyse henüz
yaşanılacaklar zamandan daha sıcaktır..
Yorum Gönder