
Açıkçası Tuna Arman'ın eylemine ilk katıldığımda durumun bu derece vahim olduğunu ben de bilmiyordum. Kedi kesen 15 yaşındaki kızlar ve kırsal bölgelerde at, eşek, köpek gibi hayvanlarla cinsel ilişkiye giren erkekler ve bir de zoofili hastalarından ibaret sanıyordum. Oysa durum gerçekten vahimmiş, sokakta imza toplayarak geçirdiğim bir ay sonrasında üzülerek söyleyebilirim ki, bu sapıklar gerçekten içimizdeler!
İlk bir kaç gün boyunca henüz eyleme katılan diğer arkadaşlarla samimi olmadığımdan gözlemleyebildiğim tek şey halkımızdaki tavana vurmuş inkar yeteneğiydi. Benim 15 yaşında veletken bildiğim eşeğe tecavüz durumuna bile inanmıyorlardı. Gösterilen resimler onlar için fotoşok hilesinden başka bir şey değildi. Bizler rant peşinde koşan, bir avuç "sözde" hayvanseverdik sokaktakiler için.

Eşi boşanmak istediği için karısına ve kızına silah çeken, onları vurmaya çalışırken ailenin köpeğini öldüren babalar mı ararsınız, bir zamanlar eşekle halvet olup ilkokul çocuklarına öğretmenlik yapanlar mı!
1 ay boyunca anlayamadığım tek şey, sokakta imza istediğimiz bazı insanların neden bize "ben de yaptım", "tecavüz mü hihohoa", "ben hayvan beslemiyorum, banane" gibi tepkiler verdiğiydi. Bu sözleri sarf edenlerin surat ifadesindeki değişmeyen tek şey, zavallılıklarının bir resmi olan ukalalıktı. O kadar bencil, o kadar ukalalardı ki; ben açıkçası daha doğru düzgün hayata adım atmadan gelecek nesillerimiz için ciddi anlamda endişe duydum. Açıkçası, benim hayvanlara değil işkence ve tecavüz; kötü söz söyleyen bir çocuğum olsa, akli melekelerinden şüphe eder, bir psikologtan randevu alırım oysa insanlar bunu yapanların varlığını kanıksamış durumdalar. Toplumca tecavüzü bile bu derece kanıksıyorsak; Türkiye zannedildiği gibi iyi insanların değil, yüreği fesatlıkla dolmuş ahlaksızların yaşadığı bir ülke haline gelmiş demektir.
"Hayvanları boş verin, bu ülkede insan hakları yok, onun için ne

Dediğim gibi sadece sokaktaki insan olsa yine iyi. İnanın, kendini hayvansever ilan eden ve hayvan hakları derneklerince gayet iyi bilinen bazı insanlar bu duruma sadece kayıtsız kalmıyor, aynı zamanda ruhlarındaki bütün çirkinliği de iyi niyetiyle her gün oraya gelen; ortak

Üzerimde Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden Madde 9'un yazılı olduğu bir t-shirtle oturuyorum. Sokaktan geçen vatandaşa Türkiye'nin bu kanunu çıkarmakla yükümlü olduğunu anlatıyorum, vatandaş bana bütün bu uluslararası anlaşmaların BOP'un bir parçası olduğunu söylüyor. Öyle ya da böyle imzalanmış bir anlaşmanın şartlarını yerine getirmek zorunda olduğumuzu, anlaşmaların anayasamızdan bile üstün olduğunu söyleyince de devlete, hükümete, anayasaya hakaret eden ben oluyorum.
Ancak, anladım ki bu halkın en büyük sorunu cehalet değil. Bizler inkar etme üstadı olmuşuz adeta, ne cehaletimizi kabul ediyoruz ne de yapılan kötülüklerin varlığını.
Bütün bunlardan sonra ise aklımda maalesef tek bir düşünce kalıyor:

Biz bu hale tembelliğimizden, üşengeçliğimizden, bencilliğimizden geldik ve bu böyle devam ettiği sürece daha da beterini hak ediyoruz halk olarak.
Tek temennim, bizlere destek verenlerin bu kirlenmiş insanları görüp, vazgeçmemesi. Bir avuç insan da olsak sonuna dek devam etmeli ve bu dünyaya olan borcumuzu bir şekilde ödemeliyiz!
Dipnot: Eylem 3 Ekim'e dek sürecek, 4 Ekim'de de imzalar bizzat Tuna Arman tarafından başbakanlığa teslim edileceklerdir. Kişisel olarak katkıda bulunmak için www.doslarimizicin.com adresinden eylemin hangi şehirde nerede sürdürüldüğüne dair bilgi alabilir, imza formlarının çıktısını alarak çevrenizden de imza toplayabilirsiniz.
4 yorum:
emegine kalemine saglık BAŞARACAGIZ EMİNİM
sağol ablacım
asıl senin emeğine sağlık ki hala hem hepimizi koruyor hem de dimdik durabiliyorsun
Bende mersinde yaşıyorum ve imza formunu çıkartıp imza topladım fakat hangi adrese yollayacağım hakkında bilgi verirseniz en kısa zamanda formları elinize ulaştırırım tşk ederim.
www.dostlarimizicin.com adresinde mevcut olması lazım.
Tuna Arman Cendereyolu No 27 Kagıthane ,İstanbul
Yorum Gönder